Taberi Tefsiri Tefsiri-9 Cilt
- Çevirmen: Hasan Karakaya & Kerim Aytekin
- Cilt Tipi : Ciltli
- İSBN: 9789757422556
- Kağıt Cinsi : Şamua Kağıt
- Dil : Türkçe
- Sayfa Sayısı : 4872
- Boyutlar : 17 x 24 cm
- Cilt Sayısı : 9 Cilt Takım
Tefsir Hakında:
Hisar yayınlarından çıkan Haşan Karakaya ve Kerim Aytekin tarafından tercüme edilen Ebu Cafer Muhammed Bin Cerir et-Taberi imzalı 9 Ciltlik Taberi Tefsiri adlı tefsir kitabının takdiminde diyor ki: Allahu Teala’nın insanlara ihsan buyurduğu en son hidayet kaynağı olan kitap. Kur’an-ı Kerim’dir. Bütün insanlığı saadet ve kurtuluşa erdirecek ahkam ancak Kuran dadır. İnsanlık ne kadar inkişaf etse, yine Kuran’a muhtaçtır. Çünkü Kur’an, tükenmez bir ilim, irfan, hikmet hidayet ve burhan hazinesidir.Taberi Tefsiri hakında:
Hiçbir kimse kuranın manalarının künhüne vakıf olamaz. Fakat zaman zaman. Kuran hakikatlerini keşfeden kalpler manevi zevk ve neşe duyarlar. İşte bu en mükemmel ve mukaddes bir rehber olan hakikat kaynağını insanlığa anlatmak ve kitabullaha hizmet etmek isteyenler yüzlerce tefsir kitabı telif etmişlerdir. Her müfessir, kendi ilmi derecesine göre Kutanın hakikatlerine tercüman olduğundan çeşitli tefsirler vücuda gelmiş, her biri bir feyz kaynağı olmuştur.
Kuran-ı Kerim’in en mükemmel tefsiri yine Kuran dır. İkinci olarak da Resulu Ekrem Efendimizin hadisleridir. Bu şekilde ayet ve hadislerle ve sahabenin sözlerine dayanarak yapılan tefsirlere rivayet tefsiri denir.
Zamanımız alimlerinden birisi şöyle demiştir: “Bir alim kendi ilmi derece ve istidadına göre bir tefsir hazırlar. Bunun takriben 50 yıllık ömrü vardır. Ancak bir tefsir vardır ki, hadis, ayet ve sahabe sözleriyle yapılmıştır. Bu tefsirin ömrü kıyamete kadardır. Bunu neşretmek büyük bir hizmettir. İşte bu tefsir Taberi Tefsiri ‘dir
Hasılı Tefsiri Taberi ilmi bir harikadır. Bir kaynaktır. Kendisinden önce yazılan bütün rivayet tefsirlerinden temayüz etmiştir. Yayınevimiz, böyle bir eseri okuyucusuna arzetmek için, daha önce Kur’an meali ve muhtelif ilmi kitaplar hazırlamış olan ilmine ve irfanına güvendiği her ikiside ilahiyatçı ve hukukçu olan Kerim Aytekin ve Hasan Karakaya Hocaefendilerle yapılan mutabakat üzerine yıllar süren azimli bir çalışma neticesinde 1996 yılında eserin tercümesi Allah’ın inayetiyle tamamlanmıştır. Böyle bir mübarek eseri büyük bir titizlik ve insanüstü gayretle tercüme eden muhterem mütercimlere teşekkür ediyor, eserde varsa yapılan hatalardan dolayı okuyucularımızın affını istirham ediyoruz.
Bize bu eserin neşrini nasip eden cenabı hakka sonsuz hamd ve şükürlerimizi sunuyor, in’amının devamını niyaz ediyoruz. – Mevlüt Karaca
Tefsirin Tercümesine Gelince:
Taberi, izah edildiği gibi derin ilmi geniş tedkikleriyle dikkatleri üzerinde toplamış bir alimdir. Yine izah edildiği gibi çok sayıda eseri vardır. Ancak bunlardan Tefsiri ve Tarihi en çok şöhret bulanlarıdır. Bu sebeple ona “Tefsircilerin ve tarihçilerin babası” ünvanı verilmiştir. Biz burada, onun bu büyük eseri hakkında kısaca bilgi verecek ve onu nasıl tercüme etmeye çalıştığımızı belirteceğiz.
Bilindiği gibi Tefsirin adı “Camiül Beyan Fi tefsiril Kuran”dır. Taberi Tefsiri diye şöhret bulmuştur. Bu tefsir uzun süre ortalarda görülmemiş hatta bir ara kaybolduğu sanılmıştır fakat sonra bulunarak baskısı yapımlaş ve okuyucuların istifadesine sunulmuştur. Bildiğimiz kadarıyla mühim baskılarından biri 1954 yılında, ayetler numaralandırmak sureteyle, “Mustafa el- Babi el-Hualebi” ortaklığı tarafından Mısırda otuz cüz olarak yapılan baskısıdır. Mısırlı alimlerden iki kardeş olan Ahmed Muhammed Şakir ile Mahmut Muhammed Yekir tarafından tahkik edilip bir haşiye ilavesiyle tahriçli olarak basılmaya başlanmış fakat henüz tamamlanmamıştır.
Elimizde bulunan ve tercümeye esas aldığımız nüsha ise “Darulfikr (Beyrut) tarafından 1978 tarihinde basılmış on ciltlik nüshadır. Taberinin Tefsiri, bir rivayet tefsiridir. Taberi bu tefsirinde ayetlerin izahını, önce hadis-i şeriflere sonra sahabe, tabiin ve kendisinden önce gelen alimlerin rivayetlerine dayanarak yapar. Hadis ve sahabe kavlinin bulunmadığı yerlerde, geçmiş alimlerin izah tarzlarını ve görüşlerinin anlatır. Bu deliller de bulunmazsa Arap dili bilgisine dayanarak ayetleri açıklamaya çalışır. Ayrıca kendi görüşünün ve tercihini de beyan eder.
Tefsirinde israiliyata da rastlanmaktadır. Ancak Taberi, ayetlerin izahında geçen bu çeşitli hikayeleri anlatıp geçmekte, onlar üzerinde fazlaca durup yorum ve tercih yapmamaktadır. O, tercihlerini ilmi konularda, çoğunlukla kıraat ve ahkam haberleri üzerinde yapmaktadır. Olayları ve olaylar üzerindeki çeşitli görüş ve rivayetleri de zikretmekte fakat sonunda o konudaki kıssanın öyle veya böyle olmasının bizim için önemli olmadığını söyleyerek sonuca varmaktadır. Mesela, Hz. Ademe, cennette meyvesini yemesi yasak edilen ağacın ne olduğu hususundaki rivayetleri anlatıp “bunun, buğday, incir veya üzüm olduğunu söyleyenler vardır. Fakat Allah Teala gerek Kur’anda gerekse sahih olan sünnette bu ağacı bize bildirmemiştir. O halde o ağacın ne olduğunun bilinmesinde ve ağacın tayinine çalışılmasında bizim için bir fayda yoktur.” diyerek görüşünü beyan etmektedir.
Tefsirin ana hatlarıyla özellikleri bunlardır.
Taberi tefsirinin tercümesine karar vermeden önce nasıl bir çalışma yapacağımızı etraflıca düşündük. Taberi metninin aynen tercümesinin çok uzun olacağı ve yer yer yapılan rivayetlerin, anlatılan kıssaların da okuyucuya bir şey kazandırmayacağı kanaatına vardık. Bu sebeple Taberinin metnini özetlemeye ve zübdesini yapmaya karar verdik. Ancak Bakara suresinin hemen hemen tamamını tercüme ettik ki okuyucu daha başlangıçta tefsirin özelliklerini anlasın. Tefsirin zübdesinin yaparken İsrailiyata kaçan rivayetleri almaktan kaçınmaya çalıştık.
Taberinin zikrettiği hadislerden, sahih hadis kitaplarında mevcut olanları, kaynaklarını göstererek tahric ettik. Ancak Kütüb-i Tis’ada kaynağını bulamadığımız metinleri almamaya çalıştık. Fakat ayetin izahı bakımından alınmasının gerekli gördüğümüz hadisleri, Taberinin rivayeti olarak aynen tercüme edip aldık.
Çeşitli görüşlerin beyan edildiği izahlarda, görüşleri özetledikten sonra Taberinin tercih ettiği görüşü de mümkün mertebe belirtmeye çalıştık. Bu arada tekrar mahiyetindeki izahları almadık. Ayrıca itikadi yönden Cebiryecilik ifade eden yorumların almaktan kaçınmaya çalıştık. Ebu Cafer Muhammed Bin Cerir et-Taberi ‘nin zikretmediği fakat konu ile ilgili olan diğer ayet ve hadisleri de yer yer tahric ederek aldık.
Ayrıca surelerin başına, o surelerdeki ahkamın ve kıssaların ve surenin beyan ettiği diğer hususların özeti mahiyetinde, sureyi tanıtıcak bir giriş koyduk. Böylece Taberi Tefsirinin zübdesi” diyebileceğimiz bir metin çıktı ortaya. Okuyucuya faydalı olabildikse ne mutlu bize.
Bu vesile ile büyük tefsir üstadı Ebu Cafer Muhammed Bin Cerir et-Taberi ‘ye rahmet diliyor, çalışmalarımız esnasında elimizde olmayarak yaptığımız hatalardan dolayı Cenab-ı Hak’tan affımızı niyaz ediyoruz.